Bir Yetişkin Olarak Yeni Arkadaş Nasıl Edinilir?

Üniversiteye kadar arkadaşlıklar mahalleden, aynı sınıftan, kurstan veya ortak tanıdıklar üzerinden kuruluyor. Üniversite döneminde ise arkadaşlıklar ya aynı sınıftan ya da aynı ilgi alanları üzerinden oluşuyor. Buraya kadar sorun yok ama yavaş yavaş yetişkinliğe geçtikçe eski arkadaşlıklar kalmayabiliyor. Hatta bazılarımız bu dönemde daha önceki arkadaşlıklarının tadını alamamaktan şikayet ediyor bazılarımız da eskisi gibi arkadaşlıklar kuramamaktan. Yakın ilişkilerin önemli bir unsuru olan arkadaşlık ilişkileri yaş ilerledikçe daha farklı bir boyut alıyor.

Nasıl mı?

• Yetişkinlik öncesi arkadaşlıklar daha çok fiziksel yakınlığa (mesela aynı sırayı paylaşmaya) veya ortak ilgi alanına (mesela aynı oyunu veya müzik grubunu sevmeye) dayanıyor. Oysa üniversitede aynı sırayı paylaşmak kavramı pek olmadığından ve ilgi alanları daha geliştiğinden ve hatta özelleştiğinden ortak ilgi alanlarına sahip insan bulmak çok daha zor oluyor. Üstelik bizim eğitim sistemimizde bir sürü kişi kendini, neleri sevdiğini ve ilgi alanlarını da üniversite yıllarında keşfettiği için bu keşif sürecinde yalnız kalabiliyor veya sadece kısa süreli arkadaşlıklar edinebiliyor.
• Arkadaşlığın yetişkin bile olsak doğal bir ihtiyaç olduğu pek çok kişi tarafından göz ardı ediliyor. Birlikte iyi vakit geçirmek ve duygu paylaşmak üzerine insanlarla ilişki kurmak konusunda birçok insan çekingen ve hatta isteksiz davranıyor. İnsanlar duygusal olarak yalnız olsalar bile yanlış anlaşılacakları korkusu ile yeni sosyal bağlar kurmaktan kaçınıyor.
• Toplumun birçok kesimi dolu dolu ve keyifli bir şekilde sohbet etmeyi bilmiyor. İnsanlar tanıştıktan sonra yüzeysel sorularla birbirlerini tanımaya çalışıyor ama bu sorular karşı tarafa bir ilgi olarak yansımadığı için insanlar arasında arkadaşlığa gidebilecek duygusal bir bağ kurulamıyor.

Peki bir yetişkin olarak yeni arkadaş nasıl edinilir?

• Öncelikle yeni bir arkadaş edinme ihtiyacınızı içselleştirin. Yani herkesin yeni arkadaşlara, biraz eğlenmeye, birlikte gülmeye, birbirine içini dökmeye ve birlikte ortak deneyimler edinmeye ihtiyacı var. Yani yeni bir arkadaş edinmek isteyen tek insan siz değilsiniz, anlaştık mı?
• Şimdi yüzümüze tatlı bir gülümseme yerleştiriyoruz ve dünyaya biraz güzel gülümsememiz ile neşe saçıyoruz. İnsanların gözlerine bakıp onların dünya üzerindeki varlığını fark ettiğimizi belli edecek şekilde iki-üç saniye kadar minik bir gülümseme ile bakıyoruz. Tam bu anda da içimizden “merhaba” diyoruz. Bu arada bunu ne kadar sık yaparsanız yeni arkadaş edinme ihtimaliniz o kadar artar çünkü insanlar da otomatikman parlak gülümsemeli yüksek enerjili birini tanımak isterler.
• Dünya üzerindeki varlıklarımızı tanıdığımızı belirten selamlamamızı yaptıktan sonra karşımızdaki insanın arkadaşımız olabilecek kriterlere sahip olup olmadığını anlamamız gerek. Bunu anlamanın en iyi yolu karşımızdaki kişiye sohbet açıcı minik bir laf atmaktır. Mesela arkadaş olmak istediğimiz kişiye onunla ilgili bir detayı fark ettiğimizi belirten bir cümle kurabiliriz (Merhaba! Bilekliğin çok ilgimi çekti. Yakından bir göz atabilir miyim? Nereden aldın?) veya kişisel fikir beyan edebileceği bir soru sorabiliriz (Buranın kahvesinin iyi olduğunu söylüyorlar. Daha önce denediysen bana tavsiyede bulunabilir misin?)
• İlk lafı ortaya attıktan sonra karşı tarafı gerçek bir ilgiyle dinlemeniz ve konuşmaya devam etmesi için sorular sormanız arkadaşlığa atılan ilk adım olacaktır. Her diyaloğunuz arkadaşlığa gidecek diye bir şey yok ama size tavsiyem minik günlük sohbetlerde ustalaşana ve her yerde bu sohbetleri yapana kadar pratik yapmanız. Kampüsteki görevliyle sohbet edin, otobüste yanınızdakiyle sohbet edin, ders sonrası arka sıradakiyle sohbet edin, kantinde yan masadakilerle sohbet edin. Sohbet kasınız güçlendikçe özgüveniniz artacaktır ve etrafınıza daha fazla insan çekmeniz mümkün olacaktır.
• Minik günlük sohbetler arkadaşlığın elbette ki ilk adımı ama bu bağı güçlendirmek adına yeni potansiyel arkadaşlarınızla birlikte aktiviteler yapmanız gerekecektir. Yeni tanıştığınız insanları ders çıkışı sevdiğiniz pizzacıya, kampüsün yakınındaki bovling salonuna, iş çıkışı tiyatroya, hafta sonu alışverişe davet etmenizde hiçbir sakınca yok. Hatta sizi temin ederim birçok insan o kadar yalnız ki siz eğlenceli bir teklif sunduğunuzda bunu memnuniyetle kabul edecekler.
• Arkadaşlık ilişkisi karşılıklı bir ilişki. Yani siz ne kadar ortaya bir emek koyarsanız karşı tarafın da o kadar bir emek koyması ideal olanı ama ne yazık ki her zaman böyle olmuyor. Eğer yeni kurduğunuz arkadaşlıklarınızın uzun ömürlü olmasını istiyorsanız size tavsiyem yeni arkadaşlarınızla kurduğunuz bağı canlandıracak şekilde sık sık iletişim kurmanız. Böylelikle yeni arkadaşlığınıza hem duygusal bir yatırım yapmış olursunuz hem de yatırımınızın bir karşılığı olup olmadığını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
• Son olarak çok eğlenmenizi ve yeni arkadaşlıklarınızın tadını strese girmeden çıkarmanızı tavsiye ederim. Yetişkinlik dönemi zaten sorumlulukların ve günlük stres seviyesinin yüksek olduğu bir dönem. Bu yüzden bu dönemde arkadaşlıkların hayatın stresini atmak, biraz keyif almak ve bolca deşarj olmak için olduğunu unutmamak gerek.

Hepinize içinizi neşe dolduran arkadaşlıklar diliyorum.

Sevgiler,

Ayça