top of page
Ayça Karaman

Yetişkinler Dünyasında Hayat Kurtaran İletişim Teknikleri

Üniversite öğrencisisiniz veya yeni mezun oldunuz. Belki de bir süredir iş hayatının içindesiniz ama hala iletişim konusunda dengenizi bulamadınız. Veya iş dünyasında hiç fena değilsiniz ama arkadaşlıklarınız konusunda bazı sıkıntılar yaşıyorsunuz. İletişim konusunda yaşadığınız aksaklıklar ne boyutta olursa olsun doğru yazıdasınız.


Hadi gelin size yetişkinler dünyasına adaptenizi sağlayacak ve hangi alanda olursa olsun hayatınızı kurtaracak iletişim tekniklerini anlatayım.



Etkili iletişim kurmak için içsel tutarlılığınızı sağlamış ve hayattaki değerlerinizi bulmuş olmanız çok önemlidir. İnsanlar çok güçlü görünen insanların arka plandaki korkularını koklayabilecek iç güdülere sahiptirler. Bu yüzden iletişim konusunda boyut atlamak için kendi içinizde tutarlı davranmayı düstur edinmeniz gerekir. Her zaman doğru olanı söylemek, duygularını çarpıtmadan ve öfke krizine kapılmadan ifade edebilmek, anlamadığını veya bilmediğini kabul edebilmek iletişim dünyasında insanların saygısını kazanmak adına dikkat etmeniz gereken ilk üç şey olmalı.


Hangi değerlere sahip olduğunuzu keşfetmeniz uzun süren bir yolculuk olacak ama biriyle iletişimiz çıkmaza girdiğinde değerlerinizi hızlıca keşfetmek için kendinize şu soruyu sorun: Karşımdaki insan içinde bulunduğum durumda nasıl davransaydı ona saygı duyardım? İnsanlar size kızabilirler ve hatta küsebilirler. Bütün bunlar geri alınabilir şeyler ama bir kere size olan saygılarını yitirdiler mi bunu yetişkinlik dünyasında geriye almak oldukça zor.


İletişim kurarken sakin ve nazik olmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Öfke çok güçlü bir duygu ve bastırılmış başka başka duyguların yansıması. Sizi öfkelendiren durumlarla başa çıkmayı öğrenebilmek için sizi öfkelendiren asıl duyguyu bulup derinlerden çıkarmalısınız. Arkadaşınız buluşmaya geç kaldı ve zaten çok yorgunken onu yarım saat daha beklemek çok mu zor? O zaman arkadaşınıza öfkenizi boşaltmak yerine sizin iyi hissetmenizi önemsemediği için rahatsız olduğunuzu kızmadan anlatabilecek kadar olgunlaşmanız lazım. Biliyorum söylemesi yapmaktan çok daha zor ama deneye deneye bir gün bu konuda ustalaşacağınızdan emin olun.


İnsanlar iletişim kurarken önemsenmek ister. Hani o her buluşmanızda her zaman kendinden bahseden arkadaşınız size çok sıkıcı geliyor ya işte onun sebebi sizinle iletişim kurarken sizi hiç önemsemiyor olması. Bu noktada yapılabilecek 3 tane şey var.


Birincisi iletişimi ele alabilir ve arkadaşınıza biraz da sizinle ilgilenmesini ve anlatacak şeyleriniz olduğunu doğrudan söyleyebilirsiniz.


İkincisi karşınızdaki insana ilgi gösterebilir ve sağlam bir dostluğun temellerini atabilirsiniz.


Son olarak da iletişimin karşılıklı olduğunu bilen yeni insanlar bulmak üzere sadece kendinden bahseden arkadaşlarınızı geride bırakabilirsiniz.


Yine de bu konudaki altın kuralın altını çizmek istiyorum. Birini etkilemek istiyorsanız onu ilgiyle dinlemeyi, sıcak bir gülümseme ile uzun süreli göz temasını sürdürmeyi ve zaman zaman onay sözcükleri zaman zaman da ilgilendiğinizi gösterir sorularla konuşmasını devam ettirmesini sağlayın. Günün sonunda sizi çok seveceğinden emin olabilirsiniz.


İnsanların duygusal ihtiyaçlarından bahsetmişken biraz daha konuyu detaylandıralım. Eğer iletişimi güçlü insanlardan olmak istiyorsanız herkesle iletişim kurmalı ve bol bol pratik yapmalısınız. Komşularınızla, otobüs şoförüyle, marketteki kasiyerle ve hatta hayvanlarla nazik ve ilgili bir şekilde iletişim kurmaya çalışın. Hikayelerini tahmin etmeye, hatta mümkünse dinlemeye yönelik alıştırmalar yapın.


Çevrenize karşı açık olun. Biliyorum dünyada pek çok kötülük de mevcut ama kötülüklerden korkarak değil, insanları derinden tanıyarak korunabilirsiniz. Bu yüzden duyarlı bir genç olarak insanlarla göz teması kurmaktan, onlara selam vermekten, hallerini hatırlarını sormaktan çekinmeyin. Herkesin gününün iyi geçmesi iyi iyi dilekler duymaya çok ihtiyacı var. Emin olun.

KÖTÜLÜKLERDEN KORKARAK DEĞİL, İNSANLARI DERİNDEN TANIYARAK KORUNABİLİRSİNİZ.

Samimiyet doğru iletişimde altın bir anahtar. Karşınızdakini sözlerinizle önemserken gözlerinizle önemsemezseniz sizi samimiyetsiz olarak algılar ve muhtemelen aranıza bir bariyer koyar.


Şöyle düşünün. Her insanın içindekileri gözleri parlayarak onu dinleyen birine dökmeye ihtiyacı var. Birine bir iyilik mi yapmak istiyorsunuz? Onu anlamaya çalışın ve anlamak için dinleyin. Hikayesini öğrenin. Hayatta en sevdiği şeyleri öğrenin. Önemsediği şeyleri öğrenin. Hayal kırıklıklarını öğrenin. Bunu yaparken de enerji seviyesine ve duygularına eşlik edin çünkü insanları birbirine bağlayan şey duyguların paylaşımıdır.


Yetişkinlik dünyasında duygularınızı açtıkça savunmasızlığınız da artacaktır. Duyguları açmanın iyi yanı kolay arkadaş edinmekse kötü yanı da duygusal anlamda çabuk yaratabilir olmaktır. Bu yüzden insanların size özellikle duygusal anlamda saldırdığı noktalarda ilk tepkiniz içinize kapanmak, savunmaya geçmek veya agresifleşmek olursa açıkçası biraz başınız ağrır.


Öncelikle insanların özünde insan olduğunu bilmek ve her insanda iyinin ve kötünün aynı anda olacağını bilmek gerekir. Biri size ters davranıyorsa, sizi yok sayıyorsa veya sizin hakkınızda yalan yanlış konuşuyorsa bunun esas sebebi siz değilsiniz. Bunu bilmenizi isterim. Esas sebep karşınızdaki insanın geçmişten gelen yaraları, en derinlere gizlediği özgüvensizliği veya bir takım eksikliklerini gizleme çabası. Bu yüzden bu duygusal saldırıları kişisele almamak iletişim anlamında elinizi güçlendirecek bir bakış açısı.


Peki ne yapmalı? Öncelikle karşınızdaki kişiyi analiz etmeli. Belki de anlaşılmaya ve sevgiye çok ihtiyacı var. Belki de hayatta olgunlaşması için zamana ihtiyacı var ve aranızdaki bağın kopma zamanı çoktan gelmiş. Belki de hayattaki doğrularınıza aykırı davrandığını ve yanlış yaptığını duyması gerek. Bu konuda ne yapmanız gerektiğinin cevabı karşınızdaki insanı ne kadar önemsediğinizde gizli. Yine de siz siz olun en önemsediğiniz insanlar için bile değerlerinizden ödün vermeyin çünkü bu insanlar sizin iyi niyetinizden yaptığınız şeyleri gün sonunda taviz vermek olarak yorumlayacaklar. Nereden mi biliyorum? Bir arkadaşım yolunu ve kendini bulana kadar saf saf orta yolu bulmaya çalışıp yanlış anlaşıldı da, oradan.

SAFLIK DERECESİNDE NAİFLERE YETİŞKİNLER DÜNYASINDA YER YOK.

Peki siz kimseye kötülük yapmazken sizi zor durumda bırakmaya çalışan insanlara karşı ne yapacaksınız? Saflık derecesinde naiflere yetişkinler dünyasında yer yok. Zaten doğru, dürüst, tutarlı ve nazikseniz o çerçevede bir tanınırlığınız olacak ki bu sizin için artı bir puan.


Yine de sizi zor durumda bırakmaya çalışan insanlara ağzımızın tadı kaçmasın mantığıyla müdahale etmekten kaçınmayın çünkü bu tür insanlar “toksik” olarak adlandırdığımız yanlış mantaliteye sahip insanlar. Yaşları kaç olursa olsun bu insanlar açığınızı arayacak, laf sokacak ve kendinizi kötü hissetmenizi sağlayacaklar.

KİMSENİN SİZİ KONTROL ETMESİNE, MANİPÜLE ETMESİNE VEYA DUYGUSAL ANLAMDA TACİZ ETMESİNE İZİN VERMEYİN ÇÜNKÜ BUNA KİMSENİN HAKKI YOK.

Tavsiyem eğer böyle arkadaşlarınız varsa onları yavaş yavaş hayatınızdan uzaklaştırın ve kendiniz gibi pırıl pırıl insanları hayatınıza çekin. Eğer bu insanlar hocanız, staj sorumlunuz, iş arkadaşınız veya iş vereniniz ise asla tuzaklarına düşüp ilk duygusal saldırıyı gerçekleştiren kişi olmayın ama size yaptıkları ilk yanlışta bu davranışlarının yanlışlığını nedenleri ile birlikte sakin bir şekilde paylaşın. Değerlerinize tam bu anlarsa sıkı sıkıya sahip çıkın. Karşınızdaki kişi değişir ümidiyle veya bana öyle geliyordur saflığı ile size yapılan yanlışa anında müdahale etmezseniz iletişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşarsınız. Açık görüşlü olun. Yanlış yapabileceğinizi bilin ve kabullenin ama haklı olduğunuz konularda da haklılığınızın arkasında durun. Kimsenin sizi kontrol etmesine, manipüle etmesine veya duygusal anlamda taciz etmesine izin vermeyin çünkü buna kimsenin hakkı yok.


Hadi bakalım göreyim sizi! Ayça

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page