Çok Etkili 10 Öz Şefkat Egzersizi

Bir hata yaptığınızda kendinize karşı biraz acımasız davranıyor musunuz?

Zaman zaman kendinize kötü sözler söylediğinizi fark ediyor musunuz?

Bedeninize, ruhunuza veya zihninize ayırabileceğiniz bir zamanı başkaları için erteliyor musunuz?

Eğer bu sorular size çoğunlukla “evet” cevabı verdirdiyse veya kendinize karşı davranışlarınız konusunda sizi biraz sorgulattıysa, biraz öz şefkat egzersizi yapmaya ihtiyacınız var demektir.

  1. Kendinize çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza davranır gibi davranın: En sevdiğiniz arkadaşınız bir hata yapsaydı onu nasıl teselli ederdiniz? Veya yakın arkadaşınızın keyfi biraz yerinde olmadığında onun için nasıl da bir güzellik yapardınız? Şimdi o çok sevdiğiniz arkadaşını kendiniz yapın ve keyfiniz yerinde değilse kendinizi teselli edecek doğru sözleri bulun veya keyfinizi en çok yerine getirecek o şeyi yapım. Gün içinde tercihen günün başında veya sonunda 10 dakika kadar kendinizi iyi hissettirecek bir şeyler söylemek veya yapmak çok iyi gelecek. Üstelik denemesi bedava!
  2. Kendinize özel bir mektup yazın: Öncelikle kendinizi nasıl hissettiğinizi ve neden böyle hissettiğinizi kelimelere dökün. İçinizi boşaltmak ve olumsuz duygularınızı dışarı vurmak kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak. Sonrasında ise aynı sevdiğiniz bir insana yazar gibi kendiniz için güzel sözler yazın. İyi yaptığınız ve başardığınız şeyleri kendinize hatırlat. Kendinizin en büyük takım arkadaşıymışsınız gibi düşünün ve motive dolu cümleler ile mektubunuzu bitirin. En sonunda da ihtiyaç duyduğunda çıkarıp okuyacağınız bir yere koyun.
  3. İç konuşmanızı düzeltin: Bir hafta kadar kendi iç sesinizi dinleyin ve kendinizle ilgili her negatif cümleyi bir pozitif cümle ile etkisizleştirin. Eğer gün içinde yapamıyorsanız gece yatağa yattığınızda günü düşünüp kendinize karşı negatif şeyler düşündüğünüx anları pozitif şeylerle değiştirin. İlk başta biraz zorlayacak bir egzersiz olsa da bir süre sonra iç konuşmanızı düzeltmeye başladığınızı göreceksiniz.
  4. 1 saat sadece canınızın istediği şeyleri yapın: Her zaman canımızın istediğim şeyleri yapamasak da bir saati tamamen canımızın istediği şeylere özel ayırmakta bir sakınca yok. Ben özellikle çok yorgun, enerjisiz veya sosyalleşmekten dolayı tükendiğim bir günde 1 saati sadece kendime ayırmaya özen gösteriyorum. Böylece bu özel saatte hem tembellik bile etsem suçluluk hissetmiyorum hem de kendimi şarj ediyorum.
  5. Nefes egzersizi yapın: Nefes egzersizleri stres hormonunu düşüren ve dolayısıyla gevşememize yardımcı olan egzersizler. En basit haliyle başka bir şey yapmadan burundan nefes alıp yavaş bir şekilde vermek 10 dakika bile olsa vücudu stres ile girdiği alarm halinden çıkaracak ve iyi hissettirecek.
  6. Başarılarım listesi yapın: Herkesin hayatta başardığı bir şeyler vardır. Bu yüzden ben hiçbir şey başarmadım ki diye kendimizi negatife boğmak yerine başarılarım listesi yapıp her sabah kalkınca görülebilecek bir yere asmamız gerekir. Hayatta en büyük destekçimiz kendimiz olmalı ise o zaman küçük büyük bütün başarıları her gün kutlamak gerek.
  7. Bir şeyleri düzenlemek: Fiziksel olarak bir şeyleri düzenlemenin zihnimize bir şeylerin kontrolünü eline aldığı hissini verdiği için insanı iyi hissettirdiğini bilmeyen yoktur sanırım. O zaman bu küçük ipucu ile odayı, masayı, kitaplığı veya kıyafetleri düzenlemek kendimizi iyi hissetireceği için küçük bir öz bakım seansı olarak kabul edilebilir.
  8. Kendinize güzel şeyler söylemek: Zihnimiz ağzımızdan çıkan sözleri olduğu gibi kabul eder. Öyleyse bunu avantaja çevirmek gerekir. Tavsiyem sabah uyandığınızda veya gece yatmadan önce kendinize aynı küçük bir çocuğa konuşur gibi sevgi ve şefkatle konuşmak. İsterseniz kendinizin ne kadar güzel olduğunu anlatın, isterseniz de ne kadar akıllı olduğunuzdan bahsedin.
  9. Sevdiğiniz bir arkadaşa sadece içinizi dökmek istediğini söyleyin: Bazen hani içimizi dökmek isteriz de karşımızdaki arka arkaya tavsiyeler sıralar ya bunu engellemenin bir yolu var. Arkadaşımıza ihtiyacımınızın içimizi dökmek olduğunu en baştan söylemek. Bizi seven insanlara ihtiyaçlarımızı açık açık söylemek sonu huzursuzlukla bitebilecek bir konuşmayı bile bir şefkat seansına çevirebilir.
  10. Neşe vermeyen her şeyden kurtulun ve neşe veren her şeyi göz önüne koyun: Hiç Marie Kondo’nun Netflix şovunu izlediniz mi? İzlemediyseniz kısaca bahsedeyim. Programda Marie Kondo eşyaların bizimle kalıp kalmaması kararının bizde neşe uyandırıp uyandırmaması ile ilgili olduğunu çok tatlı bir şekilde anlatıyor. Ben de kendimizi mutlu etmek için en iyi yapılacak şeylerden birinin bize neşe vermeyen eşyaların ağırlığından kurtulmak ve neşe verenleri de göz önüne koymak olduğuna inanıyorum. Hem hepimizin biraz neşe pırıltısına ihtiyacı var zaten!

Peki ben kendime öz şefkat göstermek için ne yapıyorum?

İlham olması adına biraz bundan da bahsetmek isterim. Eğer fiziksel olarak kendime iyi davranmadığımı fark edersem uzun ve keyifli bir kahvaltı sofrası kuruyorum ve sevdiğim bir TV programını açarak bedenimi kalori hesapsız besliyorum. Genelde de bu beslemenin sonu ev baklavası üstü kaymakla bitiyor. Uykusuz geçirdiğim bir dönem varsa bütün işleri iptal edip güzel ve uzun bir uyku çekiyorum. Zaman zaman kendime gerçekten çok güzel sözler söylüyorum. Saçlarımın, gözlerimin ve hatta bedenimin ne kadar güzel olduğunu aynada gözlerimin içine bakarak kendime anımsatıyorum. Çok yorgun ve enerjisizsem kendi kendime sıkıca sarılıp “canım kendim!” diyorum ve hatta bazen kendime omzumdan minik bir öpücük veriyorum. Yatağa yattığım zaman nefes egzersizleri yapıyor ve bu süreçte gün içinde kendimle gurur duyduğum anları düşünüyorum. İyi bir şey başardığımda veya iyi bir adım attığımda kendime kocaman bir “aferin!” diyorum. Çok enerjisizsem önceliği kendime veriyor ve yeniden enerjim yükselene kadar yalnız kalıyorum. Bu süreçte insanlarla az iletişim kuruyor ve kendi istediklerimi yapmaya özen gösteriyorum. Eğer duygusal olarak çok dolduğumu hissediyorsam beni yargılamadan dinleyeceğinden emin olduğum birine gidip “Çok ihtiyacım var. Sana içimi döksem beni biraz dinler misin?” diyorum. Eğer onun da vakti varsa aralıksız anlatıyorum. Eğer vakti yoksa bir kağıda yazarak anlatıyorum. Olumlu şeyler yazarsam saklıyorum, olumsuz şeyler yazarsam kağıdı akan suda hamur haline getirip çöpe atıyorum. Kısaca kendi fiziksel, duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarımı ihmal ettiğimi fark ettiğim anda bu ihtiyaçları karşılamayı öncelik haline getiriyorum. Kendimin en iyi arkadaşı, en yakın dostu ve en önemli takım arkadaşıymış gibi davranıyorum. Kendi kendimi özel ve değerli hissettirerek dış dünyaya karşı kendimi güçlendiriyorum.

İşte bu kadar!

Sevgiler,

Ayça

Öz şefkat egzersizleri

2 YORUMLAR

Yorumda Bulun!

Lütfen yorumunu girin!
Lütfen adınızı buraya girin