Gelin zihinsel yorgunluk seviyenizi beraber test edelim. Aşağıdaki ifadelerden kaçı sizi anlatıyor?
“Ne kadar uyursam uyuyayım, güne açık bir zihinle başlamakta zorlanıyorum.” “Kitap okumak istiyorum ama uzun süre odaklanamıyorum.” “Başlamak istediğim bir sürü şey var ama bir türlü ilk adımı atacak gücü bulamıyorum.” “Ne zaman dinlenmeye kalksam, aklıma hemen yapmam gerekenler geliyor.”
Yukarıdaki dört maddeden en az ikisi seni anlatıyorsa, o zaman her şeyi bir kenara bırakıp bu yazıyı tüm dikkatinle okuman gerek. Çünkü bugün minimum çabayla zihinsel yorgunlukla nasıl mücadele edeceğini anlatıyorum.
Zihinsel Yorgunluk Nedir?
ZİHİNSEL YORGUNLUK, BELLİ BİR ZİHİNSEL İŞİ YERİNE GETİREMEME VEYA GETİREMEYECEĞİNİ DÜŞÜNME DURUMUDUR.
Amerikan Psikoloji Derneğine göre zihinsel yorgunluk, belli bir zihinsel işi yerine getirememe veya getiremeyeceğini düşünme durumudur. Zihinsel yorgun olduğumuzda normal şartlarda dinlenmeden kolaylıkla yapabildiğimiz düşünmek, odaklanmak ve karar vermek gibi eylemler zor gelir. Üretkenliğimiz azalır, performansımız kötüleşir.
Fiziksel Yorgunluk vs. Zihinsel Yorgunluk
Fiziksel yorgunlukla mücadele etmek nispeten kolaydır. Koştuğumuzda bacaklarımız titrer ve dururuz. Uzun süre ayakta geçirdiğimiz bir günün ardından kanepeye uzanırız. Ağır poşet taşıdıktan sonra ağrıyan kollarımıza daha fazla yüklenmemiz gerektiğini biliriz. Oysa ki zihnimiz yorulduğunda bu kadar hassas davranmayız. Zihnimiz ne kadar yorgun olursa olsun telefonun bildirimlerine bakmaya devam ederiz. Netflix’ten bir dizi açıp izleriz. Twitter’dan haberlere bakarız. Arkadaşlarımızdan gelen mesajları cevaplarız. Giderek artan ekran süremizin zihnimizi ne kadar yorduğunu umursamadan hayatımıza devam ederiz.
Akıllı cihazlarımıza gelen her bildirim ile beynimiz dopamin hormonu salgılar. Dopamin hormonu, ödül hissi veren bir hormondur. Bildirim şeklinde aldığımız her uyaran zihnimiz tarafından ödül olarak algılanır. Dopaminin etkisiyle ekran süremiz artar ve zihnimiz dinlenmeye fırsat bulamadan çalışmaya devam eder. Bu ödül mekanizması sebebiyle zihinsel yorgunlukla mücadele etmek zordur.
Dinlenmeye Çalıştığımda Neden Vicdan Azabı Çekiyorum?
Zihinsel yorgunlukla mücadelenin önündeki tek etken dopaminin yarattığı bağımlılık değil. Günümüzdeki toksik üretkenlik algısı da işleri zorlaştırıyor. Sürekli okumanın, üretmenin, çalışmanın, değer yaratmanın pompalandığı bir dünyada hiçbir şey yapmamak yetersizlik, eksiklik ve başarısızlıkla denk tutuluyor.
Hiçbir şey yapmadığımızda aslında yanlış bir şeyler yaptığımız mesajı öyle sıklıkla ve ısrarla veriliyor ki bir süre sonra bunun doğru olduğuna inanmaya başlıyoruz. Ve sonunda bizler ne durmaktan keyif alıyoruz ne de dinlenmekten.
Hiçbir Şey Yapmamanın Önemi
“İSTİRAHAT HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK DEĞİLDİR, İSTİRAHAT TAMİRDİR.” - DANIEL JOSSELYN
Size hiçbir şey yapmamanın öğrenmek, problem çözmek ve karar vermek için çok önemli olduğunu söyleseydim, ne kadar şaşırırdınız? Yanlış duymadınız. Zihnimizin öğrendiklerini sindirmesi, zorlu problemleri çözmesi, sağlıklı kararlar vermesi ve bir takım becerileri geliştirmesi için hiçbir şey yapmamaya ihtiyacı var. Aklımıza takılan meselelere çözümü duşta bulmamızın, öğrendiklerimizi uykuda pekiştirmemizin, yaratıcı fikirleri tavana bakarken bulmamızın sebebi de aslında tam olarak bu.
Olay aslında “dağınık düşünce modu” denilen bir süreçle ilgili. Bir işe odaklandığımızda veya telefonumudaki bildirimlere baktığımızda zihnimiz aktif olarak gelen verileri işliyor. Dikkatimizin veri işlemeye odaklandığı bu süreçte zihnimiz dışarıdan gelen bütün bilgilere kendini kapatıyor. Daha sonrasında zihnimiz aktif olarak odaklanmayı bırakıp rastgele dolanmaya başladığında odaklanmış düşünce modundan dağınık düşünce moduna geçiyor. Ve tam bu sırada yaratıcılığı, problem çözme becerileri ve büyük resmi görme ihtimali artıyor. Yani aslında o vicdan azabı çektiğimiz hiçbir şey yapmadığımız süreçlerde zihnimiz hem dinleniyor hem de çok işimize yarayan bir moda otomatik olarak geçiş yapıyor.
Zihinsel Yorgunlukla Nasıl Mücadele Edilir?
Artık hiçbir şey yapmadan zihninizi dinlendirmenin önemini biliyorsunuz. Gelelim zihinsel yolgunlukla mücadele etmek için yapabileceklerinize.
Telefonu rahatsız etme moduna alın. Hatta mümkünse birkaç saatliğine kapatın. Dijital cihazlardan uzak durmak günümüzde zihninizi dinlendirmenin en iyi yolu.
Açık havada yürüyüşe çıkın. Parka, deniz kenarına veya yeşil bir alana gidip doğayı izleyin. Renklere bakın, havanın serinliğini veya sıcaklığını hissedin. Varsa sokak hayvanlarıyla ilgilenin.
Duşa girin. Bırakın suyla beraber zihninizdeki gürültü de aksın gitsin. Duştan sonra hazırlanırken acele etmeyin. Günün geri kalanını kafanızdan planlamayın. Teknolojik cihazlara bakmayın.
Yönlendirmeli meditasyon deneyin veya nefes egzersizi yapın. Unutmayın burada amaç zihnimizi serbest bırakmak. Zihnimiz alışkın olduğu yolu tercih edip bir şeyler düşünmeye başlayacaktır. Zihninizi nazikçe nefesinize yönlendirin.
Günlük tutun. Bir hedef, bir yönlendirme, bir kural olmadan sayfalarca yazın. Bırakın zihniniz çöplerini kağıda döksün.
Sakin bir ortamda derin bir uyku çekin. Eğer uyuyamazsanız, telefona asla bakmayın. İsterseniz gözlerinize çay banyosu yapın, isterseniz yüzünüze bir maske. Sakinleştirici bir müzik açın ve sadece uzanın.
Ekrana bakmayı gerektirmeyen ve çok çaba istemeyen bir hobi edinin. Sadece rahatlamak için resim yapın, örgü örün, yemek yapın veya kaligrafi ile uğraşın.
Bedeninize iyi baktığınızdan emin olun. Yeterli miktarda su için ve sağlıklı beslendiğinizden emin olun.
Gün içinde dinlenmek için mutlaka zaman ayırın. Kendinize çok yüklenmeyin ve zihniniz için dinlenme molaları yaratın. Gün ortasındaki 20 dakikalık bir molanın günün geri kalanını etkileyeceğini unutmayın.
Eğer kendi başınıza bu işlerin altından kalkamıyorsanız, zamanınızı etkili bir biçimde nasıl yönetebileceğinize dair eğitim alın.
Ve son olarak mükemmeliyetçi olmayın. Kendinize öz şefkatle yaklaşın ve merhametli davranın.
Sevgiler,
Ayça