Arşiv

Bunu ilk defa buradan yazıyorum sanırım. Ben 6 yıldır Boğaziçi Üniversitesi Hazırlık Biriminde Öğretim Görevlisi ünvanıyla çalışıyorum. Bu yüzden bu 6 yılda çok fazla hazırlık öğrencisi ile çalışma imkanı buldum. Sanırım sosyal medyada hazırlığa başlayanlara bir tavsiye verilmesi gerekse bunu hem eğitimim hem de profesyonel yaşamım gereği verebilirim.

Liseden sonra üniversiteye geçiş değişik bir duygu. Heyecan zaten var ama bir de yeni bir ortama adapte oluş, belki yeni bir şehri tanıma süreci... Biraz zorlu bir dönem ama ilk yıl bitmeden her şeyi yani hemen hemen her şeyi öğrenmiş oluyorsunuz, merak etmeyin. Yine de benim size anlatmam gereken ve kimseden açık açık duymayacağınız bazı gerçekler var. 

Tebrikler! Artık üniversitelisin. Aramıza hoş geldin. Belki en çok istediğin o bölümü kazandın belki de yatay geçişin yollarını aramaya şimdiden başladın. Her nerede duruyorsan çok doğru bir yerdesin. Bu yazı ilk yılını muhteşem bir yıla dönüştürebilir.

Öğrenciyken para biriktirmek gerçekten zor. Bu yüzden eğer bu yazıyı okuyorsan beklentin büyük farkındayım. Ben de sana para biriktirmek için gerçekten nelerden fedakarlık edebilirsin ve nerelerden kısabilirsin onu anlatacağım. 

Yazın tadını çıkarmak için ihtiyacın olan en önemli şey para değil bunu sakın unutma. Asıl ihtiyacın olan biraz azim, seni destekleyecek insanlar ve hayal gücün.  Bol keyifli bir yaz dilerim!

Yaz okulu bazıları için zorunluluk bazıları için eğlencelik ama her öğrencinin hayatının bir döneminde mutlaka geçirdiği bir dönem. Eğer hala üniversite bitmeden yaz okulu yapıp yapmamak arasında gidip geliyorsan öncelikle bu yazıyı okumam gerekiyor. Eğer yaz okuluna başladıysan da muhteşem bir yaz okulu geçirmek için yapman gerekenler için okumaya devam et :)

Yaz tatili biraz çabayla unutulmaz anılara dönüşebilecek bir potansiyele sahipken tembellikle yitip giden bir zamana da dönüşebilir. Çok para harcamadan yazı daha dolu dolu yapabilmek için bir liste çıkarmak ve bu listeye göre ilerlemek en iyisi. Böylelikle hem Eylül geldiğinde pişmanlık minimuma iner hem de geriye dönüp baktığında dolu bir yaz geçirdiğin için tatmin duygun artar.  Peki öğrenciyim, param da yok, keyfim de az diyorsan nasıl bir liste hazırlayabilirsin. İşte sana ilham verecek bir liste benden gelsin. Bu liste ben üniversite öğrencisi olsaydım bu yaz neler yapardım listesi, keyifli okumalar!

Öncelikle akademik personel yani hocalarınız ve dahi asistanlar sizin arkadaşınız değiller, bu yüzden de yazdığınız maillerle bu insanların fazla vaktini almamanız, saygı sınırını aşmamanız ve mesaj dilini kullanmamanız gerekiyor. Yalakalık içeren sözler, lafı dolandırmak da aynı şekilde uygunsuz kaçar. Nazik, kısa ve net bir mail yazarak cevap almamanız mümkün değil. Akademik dünyada tutumunuz her zaman oldukça profesyonel olmalı. Konu bakımından da yazacaklarınız asla kişisel konuları içermemeli, yani erkek arkadaşınızla kavga ettiğiniz ve bu yüzden derse gelemeyeceğinizi bir hocaya yazmamalısınız! (Evet, bunu yazan da oldu :))

Kampüs hayatında her an bir yerlerden trekking ayakkabısıyla bir asistan, yazık bu gençliğe bakışıyla bir profesör veya tiz sesiyle ve sürekli söylenmesiyle bizi kara deliğe çeken bir memur çıkabiliyor. Daha doğru istesek de istemesek de kampüste bu insanlarla birlikteyiz ve bu insanlarla bir noktada iletişim kurmak zorundayız. Minimum etkileşimde olmak ve mümkün olduğunca bu insanlardan kaçmak da bir tercih ama bana sorarsanız bu insanlarla nasıl iletişim kurulacağını öğrenip ona göre davranmak uzun vadede - özellikle de okulda kalmayı düşünenler için - en doğrusu!  Bu yazıyı yazıp yazmamakta çok tereddüt ettim çünkü bir bakıma yıllardır geliştirdiğim iletişim tekniklerini ifşa ediyorum ama madem bildiğim her şeyi 18 yaşıma anlatmak üzere bu yola çıktım, o zaman bunu da anlatmalıyım diye düşündüm ama bana bir söz ver. Bu teknikleri kendi çıkarların için istismar etmeyeceksin, anlaştık mı?

Yaz okulu kimileri için eğlenceli bir dönem kimileri içinse okula adım bile atmak istemedikleri bir dönem. Peki ama yaz okuluna kalmalı mı? Aslında bu sorunun tek bir doğru cevabı yok ve doğrusu ihtiyaçlara ve duruma göre karar vermek.