30’larda Pişman Olmamak İçin 20’lerde Yapılması Gerekenler

30’larda pişman olmamak için 20’lerde yapılması gerekenler

Sürekli ama sürekli anı yaşamak ve hayatın tadını çıkarmak üzerine mesajlara maruz kalıyoruz. Sosyal medyada herkes ideal hayatlar yaşıyor ve 20’lerimizde hayatımızı ders çalışarak, iş arayarak ve hatta bir şeylere sabır ederek ziyan ediyormuşuz hissine kapılıyoruz. Biz diyorum çünkü hayatımın bir döneminde ben de çok şiddetli bir şekilde böyle hissettim. Oysaki hayat uzun ve 20’lerden ibaret değil. Bu yüzden bugün size 30’lu yaşlarda pişman olmamak için 20’lerde yapılması gerekenler listesi ile geldim. Yazının sonunda ise beni çok etkileyen bir video var.

Kendinizi tanıyın ve hayattan ne beklediğinizi tanımlayın.

30’lu yaşlarınıza gelip de kendinizi hala tanıyamadığınızı ve hayattan ne beklediğinizi bilmediğinizi düşünsenize! Ne derin bir varoluşsal kriz sebebi. Bu durumda olan akıllı ve kültürlü insan sayısı da çok. Peki ama o zaman 20’lerde yapılması gerekenler neler? Aynı üniversite diplomasına, iş hayatına, hobilere zaman ayrıldığı gibi kendini tanımaya ve hayattan beklentilerini irdelemeye vakit ayırmalı. Bu konularda The School of Life şiddetle tavsiye edebileceğim bir bloga ve Youtube kanalına sahip. Mutlaka bir göz atın.

Kenara acil durum parası koyun.

Dünyada her şey insanlar için. Tabi ki kötü düşünüp karamsarlığa kapılmaya gerek yok ama 30’lara adım atmadan maaşsız 3 ay geçinebilecek kadar parayı kazanıp mutlaka kenara atmak gerek. Kim bilir belki de bu para 30’larda yeni girişiminizin kaynak parası olur.

İyi arkadaşlar biriktirin.

Hayatımda yaş aldıkça en çok keyiflenen şeylerden biri arkadaşlıklarımdaki kalitenin artması oldu. Hayatta bir şeyler yerine oturdukça, iyi arkadaşların da kıymeti artıyor. Bu yüzden eğer nasıl iyi arkadaşlıklar kuracağınızı çözemediyseniz, 30 olmadan önce mutlaka sağlıklı bir arkadaşlık tanımı oluşturmak gerekiyor. Sağlıklı Arkadaşlık İlişkileri Kurma Rehberini de zaten bunun için yazmıştım.

Sağlığınıza ve enerjiniza özen gösterin.

Hep enerjisinin son damlasına kadar koşuşturan bir insan olduğum için çok sık hastalanırdım ama öğrendim ki vücudumun da enerjisini tazelemeye ihtiyacı var. 30’larda metabolizma yavaşlar klişesine girmeyeceğim, zira buna inanmıyorum. Ancak artık hayatın düzene girmeye başladığı dönemler gelince ruhsal, zihinsel ve fiziksel sağlığa önem vermenin kendimize saygı ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Üstelik pandemi bu özenin ne kadar önemli olduğunu her gün hepimize hatırlatıyor.

Bir alanda uzmanlaşın.

İlla iş olarak bahsetmiyorum ama 30’lara gelmeden önce en azından bir alanda iyi olmak gerekiyor. Aksi takdirde o içten gelen yetersizlik duygusu insanı kötü etkileyebiliyor. Bu yüzden mutlaka sevdiğiniz ve vakit ayırmaktan keyif duyduğunuz bir alan seçin ve o alanda kendinize yatırım yapın.

Yabancı bir dil öğrenin. 

Dünyanın küreselleştiğini bir kez de benim söylememe gerek yok, değil mi? Hayatınızın en eğitim öğretime müsait yıllarını en azından bir yabancı dil öğrenmeye ayırmanız şart. Hem ileride yapacağınız seyahatlerde hem de iş fırsatlarında işinize yarayacak bu beceriyi öğrenmeden 20’leri bitiremezsiniz.

Bir iş düzeni oturtun. 

Size ömrünüzü 9-5 bir işe vakfedin demiyorum ama hayatınızın en az 3-5 yılını bir iş düzenine oturtup bunu tecrübe etmezseniz en basitinden hayatta gerçekten ne istediğinizi bilemezsiniz. Ruhunuz girişimci mi? Buna da tamam ama hayatınızın bir döneminde sıkıcı bile olsa istikrarlı bir yaşamı tatmanız maceracı ruhunuzu harekete geçirmek için de önemli bir deneyim.

Dinlemeyi öğrenin.

Gerçekten! Ağzını açtı mı sonsuza kadar konuşan, en iyisi olduğunu ispatlamaya çalışan ve genelde “hı hııı” sesleri ile geçiştirilen o büyümemiş çocuklardan olmamak için iyi bir dinleyici olmayı öğrenin. Eleştirmeden, yargılamadan ve içten bir dinleyici olmadan 20’leri bitirmeyin.

Bağımsızlığınızı kazanın. 

Farkında olmasak bile çevremizden aşırı etkileniyoruz. İnsanız ve tabiatımız böyle ama 30 olmadan önce kendi kararlarını kendi iç huzuru ile verebilen, ayakları üzerinde durabilen ve öğrenmeye açık bireyler olmayı öğrenin. Değişmekten korkmayın ve hatta değişime açık olun. Aksine hayatta hiçbir ilerleme kaydetmiyorsanız ve bulunduğunuz ortamdaki en zeki insansanız korkun.

Kendi yolunuza bakın.

Eğer birinin başarısını ve mutluluğunu dış faktörlere bağlayacak kadar toysanız, üzgünüm çok acılı ve sancılı yıllar sizi bekliyor. İnsanlara sevgi dolu tarafınızı açın ve çevrenizdeki başarılı ve mutlu insanları içten gelerek kutlamayı başarabilecek kadar hayatı olgunlukla karşılayın. Eleştirmeden ve yargılamadan önce kalbinizin sevgi dolu yerinden hareket etmeyi öğrenin. Başkalarının yolu sizin yolunuz olamaz. Ne olursa olsun kendi yolunuza bakın.

Son olarak da bu yazıyı bitirmeden önce şu videoyu izlemenizi tavsiye ediyorum. 20’lerin hayatınızın ilerisi için yatırım yapmak adına ne kadar önemli olduğu konusunda sizi ikna edecektir: Neden 30’lu yaşlar yeni 20 değil

Sevgiler,

Ayça

 

Yorumda Bulun!

Lütfen yorumunu girin!
Lütfen adınızı buraya girin